görüyorlardı. İşte bu bir kıvam meselesidir.
Kıvamı Elde Etmenin Yolları
Sahabe-i kiramı dikey olarak yükselten ve birer kıvam kahramanı hâline getiren önemli dinamikler vardı. En başta onlar, İnsanlığın İftihar Tablosu’yla (sallallahu aleyhi ve sellem) aynı atmosferi paylaşıyor ve O’nun boyasıyla boyanıyor, insibağ-ı nebeviye mazhar oluyorlardı. İkinci olarak, ardı ardına Kur’ân âyetleri nazil oluyor ve onlar da bu vahiy sağanağı altında arınıyorlardı. Kendi aralarında geçen konuşmalarla, cereyan eden olaylarla, hatta içlerinden geçirdikleri bir kısım düşüncelerle ilgili doğrudan âyetler nazil oluyor ve onlara yol gösteriyordu. Yani sürekli vahyin gözetimi altında bir hayat yaşıyorlardı. Üçüncüsü de bekledikleri, ümit ettikleri ve ulaşmak istedikleri her şeyi Kur’ân’ın araladığı kapılardan görmesini biliyorlardı. Bütün bunlar onlarda öyle bir iman hâsıl ediyor, öyle bir metafizik gerilim oluşturuyordu ki maruz kaldıkları sıkıntı ve felaketler karşısında sarsılmıyor, bildikleri yolda hiç tereddüt etmeden yürümeye devam ediyor ve en kötü görünen hadiselerin bile yüzüne gülmeyi biliyorlardı.
Bugünün dünyasında ise Bediüzzaman’ın isabetle belirttiği üzere mücadelenin şekli değişmiştir. Evet, gelinen zaman diliminde maddi kılıcın yerini Kur’ân ve Sünnet’in elmas düsturları almıştır. Biz, kendi yolumuza, kendi değerlerimize delice bağlı olmanın yanında, herkesi kendi konumunda kabul ediyor, herkesle diyaloğa açık duruyor ve dünyada umumî bir sulh atmosferinin oluşması için adımlar atıyoruz. Bunun yanında evrensel insanî değerlere vurguda bulunuyor ve farklı duygu ve düşüncelere sahip insanlarla asgari müştereklerde de olsa buluşmaya çalışıyoruz. Allah ile insanlar arasındaki engellerin bertaraf edilmesi için kullanılacak argümanların değiştiği bugünün dünyasında muvaffak olma da yine kıvama vâbestedir.
Gerçi bizler bir yönüyle sahabenin sahip olduğu avantajlara sahip değiliz. Onlar gibi Allah Resûlü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) mübarek atmosferinden, ilâhî vahyin ilk muhatabı olmaktan mahrumuz. Allah Resûlü’nün sunduğu mesajlar asırlardır nurlarını etraf-ı âleme neşrede ede bugünlere kadar gelmiş olsa da bazılarımızın nazarında tesirini, tazeliğini ve taravetini kaybedebiliyor.
Bununla birlikte hem Kur’ân’ın mesajı hem Efendimiz’in örnek hayatı ve sözleri hem de Müslümanların asırlardır bu iki kaynaktan hareketle ortaya koydukları tecrübeler ve eserler elimizdedir. Eğer Kur’ân’a gönülden yönelir, sürekli onunla meşgul olur ve -tabiri caiz ise- “Kur’ânlaşırsak” aradığımız ve ihtiyaç duyduğumuz her şeyi onda bulabiliriz. Yeniden Kur’ân’a yönelerek, onu bize nazil oluyor gibi okuyarak, siyerin felsefesini çok iyi anlayarak ve seleften bize intikal eden mirasa sahip çıkarak biz de birer kıvam kahramanı hâline gelebiliriz.
...
https://www.youtube.com/watch?v=tE9tLRWsOFw
Allah'ım mazlumlar eziliyor ve zalim mazlumun iniltisini ney gibi dinliyor Sen bunları bizden daha iyi duyuyorsun,yüreklerimiz hopluyor, tüylerimiz diken diken oluyor ve tir tir titriyoruz. ARŞ-I RAHMETİNİN İHTİZAZA GELECEĞİ ANI BEKLİYORUZ.
Zalimleri tedip edeceğin anı bekliyoruz.
...
https://www.youtube.com/watch?v=XkX_V2HbYQQ
Fethullah Gülen Hocaefendinin 13.06.1993 tarihinde FKM'de yaptığı " Her iş mevsiminde yapılmalıdır " adlı sohbeti.
...
https://www.youtube.com/watch?v=vrw9h_-n2Xg
Gayretullaha dokunduğu zaman bunlar çer çöp gibi gidecekler hiç şüpheniz olmasın. Bamteli, Hocaefendi, herkul
...
https://www.youtube.com/watch?v=rTJMFmlFnU4