sultan-abdülhamit-han'ın
Sultan Abdülhamit Han'ın Peygamberimiz'e Şiiri - Ey Sevgili - BİR YUDUM ŞİİR - Yitik Edebiyat ?
Sultan Abdülhamid Han'ın Peygamber Efendimize (s.a.v) Şiiri
Sultan bu şiiri yazdığı sırada 55 yaşındaydı ve tahta oturalı altı yıl olmuştu. İşte bu sırada, ona büyük bir şeref nasip oldu. Sultan her halde manevi bir teyid almış olmalı ki şiiri, hücre-i saadetin cephelerine yazıldı. Kıble tarafından başlamak üzere, bütün yönlerini celî hat yazısıyla onun şiiri süsledi. Sultan Abdulhamid Han’ın Efendimiz aleyhissalatu vesselama olan aşkını ortaya koyan bu ifadeleri, yaklaşık iki asır, binlerce âşığın duygularına tercüman oldu. İki Cihan Güneşi’ni ziyaret edenlerden bu şiire gözü ilişenler, muhabbet burçlarında dolaştılar…
Arap aruz ölçülerinden Basît Bahri ile inşad edilen kasidenin, edebi bakımdan insicamlı, akıcı ve kolay anlaşılır olması, Sultan I. Abdülhamid’in, ne kadar güçlü ve aruz ölçülerine uygun bir şekilde Arapça şiir söyleyecek kadar yetenekli olduğunu göstermektedir. Şiirin içeriği kadar bu yönü de önem arz etmektedir.
Bu kaside Mescid-i Nebevî’nin duvarlarında hala mevcuttur. Ancak, yaptığımız araştırma sonucu edindiğimiz bilgilere göre, kasidenin bazı kısımları levhaların arkasında kaldığından görülmemekte, bazı yerleri de sıvama, kırılma vs. değişik şekillerde tahribata uğramıştır. Bu da bize, gerek nazmedeni ve gerekse içeriği bakımından bir şaheser olan bu kasidenin zaman içerisinde tamamen yok olacağı endişesini uyandırmaktadır.
Kasidenin Çevirisi
(el-Kasîdetu’l-Hucriyye – Hücre Kasidesi)
EY SEVGİLİ
Ey Sultanım efendim
Ya RasulAllah, tut ellerimi
Senden başka kimsem yok
Ne bir dayanağım, ne de bir beklentim
Yoktur benim için senden başka dayanak
Sen hidayet nurusun, her mekanda her oluşta
Sen yağmurun özüsün, yağmurun hası, aslı
Ey yaratılanlar arasında itimat edilenlerin en hayırlısı
Güvenilirlerin en hayırlısı, kastedilenlerin
Sen, hiç şüphesiz, tüm mahlukatın inayet pınarısın
Sen, mahlukatı doğruluğunla hidayet edensin
Ey hamd makamına, makamı mahmuda, tek olarak yükselen
Ey parmaklarından fışkırırcasına nehirler akan
Mededi ile ordusunu kana kana suya doyuran
Beni bir zulmet, bir zillet kapladığında bir korku sarar
Derim ki o zaman;
Ey saadatların efendisi
Dayanağım, mesnedim, kurtuluş ümidim
Zilletlerimden dolayı şefaatçi ol
Rahmeti bol olan rahmandan
Ebediyetimde dahi mazhar olamıyacağım bir nimetle ihsan buyursun bana
Ebediyete kadar, bana rıza gözüyle
Razı olduğu bir gözle nazar kılsın
Günahlarımı hatalarımı sonsuza dek merhametiyle setreylesin
Ört bas etsin, merhamet etsin, şefkat etsin
Affıyla sarsın sarmalasın beni, çünkü ben yapayalnız olamam
Efendim seyyidim, vesile kıldım seni
Tüm insanlar arasından seçilmiş olan Muhammed Mustafa'yı
Yüce cemal sahibi olan Allah'tır, onun yaratıcısı
Gönderilen peygamberlerin hepsinden daha da yüce
İnsanlığın hazinesi o
Onunla iltica ettim, onunla sığındım
Umarım ki Allah mağfiret eder beni
Budur benim zannım ve itikadımda olan
Ömrümün sonuna dek onu methü sena etmek, onu övmek
Şen'imden, halimden, adetimden zail olmaz
Dilim onu methü sena etmekten, onu övmekten asla vazgeçmeyecek
Rasulu Ekreme olan sevgim
Arşın ve mülkün sahibi olan Allah indinde
Dayanağım, kurtuluş ümidim
Üzerine olsun, sonsuza dek yok olmasın
Sonsuz ve sayısız salat
Selam ve tahiyelerin en yücesi
Ehli beytine, medet ve sehavet ehli
Cömertliğin denizi olan tüm ehli beytine
Ve ashabı güzidine salat ve selam olsun.
...
https://www.youtube.com/watch?v=vBV4hS9W8xw
Transaction
Created
2 weeks ago
Content Type
Language
video/mp4
tr