ER REŞİD(C.C.)
Doğru yolu gösteren! Doğru yola ulaştıran!
Bütün âlemleri ve bütün işleri dosdoğru bir nizamla ve hikmetle neticeye ulaştıran, her şeyi yerli yerine koyan ve nizama sokandır Allah (azze ve celle)
İnsanları Peygamberlerin getirdiği ve tebliğ ettiği kitaplar vasıtasıyla irşad edendir Allah (azze ve celle).
Allah (azze ve celle) en Yüce Mürşittir.
"(Resûlüm! Orada bulunsaydın) güneşi görürdün: Doğduğu zaman mağaralarının sağına meyleder; batarken de sol taraftan onlara isabet etmeden geçerdi. (Böylece) onlar (güneş ışığından rahatsız olmaksızın) mağaranın bir köşesinde (uyurlardı). İşte bu, Allah'ın âyetlerindendir. Allah kime hidayet ederse, işte o, hakka ulaşmıştır, kimi de hidayetten mahrum ederse artık onu doğruya yöneltecek bir dost bulamazsın." (Kehf Suresi 17. Âyet Meali)
Ey Meleklerin ve ruhun Rabbi olan Allah'ım!
Ey doğruların en Doğrusu!
Ey Yüce Mürşid!
Ey Allah!
Sen Râşid'sin!
Doğru yolu gösteren yalnız Sensin Allah'ım!
Allah'ım!
Hidayete erdirdiklerinin dostu ve mürşidi yalnız Sensin!
Bizi hidayete eriştir Râşid Adınla!
İlahi hikmetinle ve Râşid Adınla Allah'ım bizi irşad et!
Ey inanan ve iman edenlere rehberlik eden Allah'ım!
Bize de rehberlik eyle!
Doğru yola ulaştır bizi!
İçinde hiçbir eğrilik olmayan Kitabın yol göstersin bize de!
Bizi olgunlaştır!
Rüşd sahibi kıl bizi Rabb'im!
"Andolsun Biz, bundan önce de İbrahim'e rüşdünü vermiştik." (Enbiya Suresi 51. Âyet Meali)
Ayın, yıldızın ve güneşin izinde;
Senin Hikmetini arayan İbrahim'e (aleyhisselam) verdiğin gibi,
Rüşdünden ver bize de Allah'ım!
Bizi rüşd sahibi kıl!
Bizi irşad et Râşid Adınla!
"Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve şu işimizde bize doğruyu göster" (Kehf Suresi 10. Âyet Meali)
Ya Râşid! Ya Râşid! Ya Râşid!
Kenan diyarından ağır adımlarla çıkan;
Çıplak ayaklı bir dervişin kêmalini nasip et bize!
Ve o İlahi kelam dökülsün her dem dudaklarımızdan bizim de:
"La ilahe illALLAH !"
"La ilahe illALLAH !"
"La ilahe illALLAH !"
Kalbimiz buruş buruş olmuşken acılardan;
Bizi irşâd eyle Allah'ım!
Bâd-ı Sâbâda savrulan kuru yaprak gibi,
Meçhulde savrulurken ruhlarımız;
Bizi irşâd eyle!
Bizi Senin dosdoğru Yoluna ilet!
Bizi irşad et Rabb'im Râşid Adınla!
"Onların kalplerini metîn kıldık. O yiğitler (o yerin hükümdarı karşısında) ayağa kalkarak dediler ki: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. Biz, O'ndan başkasına tanrı demeyiz. Yoksa saçma sapan konuşmuş oluruz." (Kehf Suresi 14. Âyet Meali)
Seni bilmeyen hiçbir şeyi bilmez Allah'ım!
Yolunu bulamaz Seni bilmeyen!
Dikenlerle doldurduğumuz yolumuzu,
Güllerle irşâd et Allah'ım!
O Güller Gülünün(SallALLAH u aleyhi ve sellem)
Sözleriyle mesut olan kullarından eyle bizi!
Bizi Güller Gülü'nün (SallALLAH u aleyhi ve sellem)
Yoluna ram eyle!
Ya Râşid! Ya Râşid! Ya Râşid!
Veren ellerden eyle bizi Allah'ım!
Kusurlarımızı ört!
Bizi affet!
Bize merhamet et!
Bizi irşâd et Allah'ım!
Senin rehberliğine muhtacız!
Hidayetine muhtacız Allah'ım!
Nefsimizden değil;
Senin fazl ı Kereminden bilmeyi nasip et her iyiliği Allah'ım!
Bizi Râşid Adınla irşad et!
Resulullah'ın(sallalahu aleyhi ve sellem) diliyle dua ediyorum şimdi Sana:
"Ey gerçek hayat sahibi ve kâinatı ayakta tutan Allah'ım. Senden medet dilerim. Bütün işlerimi düzelt ve beni göz açıp yumacak kadar da olsa nefsime bırakma!
"Ey kalpleri evirip çeviren Allah'ım, kalbimi dinin üzerinde sabit eyle!"
Duamı kabul et Allah'ım!
"Gerçekte sen yumuşak huylu ve aklı başında reşid bir adamsın." ( Hûd Suresi 87. Âyet Meali)
Şuayb'a verdiğin yumuşak huyluluk ve rüşdü nasip et bize de!
Bizi irşad et Ya Râşid!
Ruhumuzu ve kalbimizi olgunlaştır!
Doğru yoldan ayırma bizi!
Sen ki Mürşidler Mürşidisin Rabb'im!
Fazlınla ve Kereminle;
Rüşdünden ver bize de!
İrşad et bizi Rabb'im Râşid Adınla!
ÂMİN! ÂMİN! ÂMİN!
Ve'lhamdülillahi Rabb'il Âlemin!
...
https://www.youtube.com/watch?v=atZa0jxFJvc
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendimize Bol Bol Salavat-ı Şerifeleri Okuyalım, Okutalım Ve Âhirette Şefaatine Nail Olalım İnşallah.
...
https://www.youtube.com/watch?v=TEsTeQtaACM
Köy evlerinden muhteşem manzaralar.
BEĞENİ VE YORUM YAPMAYI VE DE ABONE OLMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN... TEŞEKKÜR EDERİM...?
...
https://www.youtube.com/watch?v=E8KXtMHEc_o
Sevgili Arkadaşlar, İnsanların da Faydalanması İçin Bu Duaları Paylaşalım İnşallah. Şimdiden Allah Kabul Etsin.
EL MUSAVVİR (C.C.) [ Yaratıklara şekil ve özellik veren. ]
...
https://www.youtube.com/watch?v=3XivRVa5eiM
Delâilü’l-hayrât nedir ?
Türkler arasında daha çok Delâʾil-i Şerîf, Delâʾil-i Hayrât ve Delâʾil diye bilinen risâlenin tam adı Delâʾilü'l-hayrât ve şevâriku'l-envâr fî zikri's-salât ʿale'n-nebiyyi'l-muhtâr'dır. Şâzeliyye tarikatının Cezûliyye kolunun kurucusu olan Şeyh Cezûlî'nin bu risâlesi müridleri arasında bir tarikat evrâdı olarak çok okunmuş ve dolayısıyla çok sayıda istinsah edilmiştir. Eserin nüshaları arasında bazı farklar görüldüğünden Cezûlî'nin müridi ve halifesi Ebû Abdullah es-Sehlî farklılık gösteren nüshaları düzenleyerek vefatından sekiz yıl önce şeyhine sunmuş, şeyh de bu fazlalıkların bir bölümünü Delâʾil metnine dahil etmiştir. Delâʾil'in bu tür nüshalarına "nüsha-i dâhiliyye-i Sehliyye", satırların dışına kaydettiği fark ve fazlalıkları ihtiva eden nüshalarına ise "nüsha-i hâriciyye-i Sehliyye" adı verilmiştir. Delâʾil'in Sehlî tertibi olmayan nüshaları da mutemet olan ve olmayan diye ikiye ayrılır. Mutemet olanların satır içine yazılanına "mu'temede-i dâhiliyye", satır dışına yazılanına "mu'temede-i hâriciyye" denir. Mutemet olmayanlar ise daima satır dışına yazılır. Bu farklar "sin", "gayın" ve "mim" harfleriyle gösterilir. Bu durum eserin metnine verilen değeri açık bir şekilde göstermektedir.
Delâʾil'i sadece Cezûliyye veya Şâzeliyye mensupları değil diğer tarikat mensupları, hatta bir tarikata bağlı olmayan müslümanlar dahi faziletine inanarak düzenli bir biçimde okumuşlardır. Önsözünde, salavatı belli zamanlarda düzenli bir şekilde okuyanların çok sevap kazanacakları, Hz. Peygamber'in şefaatine nâil olacakları, günahlarının affedileceği, kötü huyları terkedip iyi huylar edinecekleri, maddî ihtiyaçlarının karşılanacağı ve dünya işlerinin düzeleceği belirtilmiştir. Bu salavatı düzenlemiş olması sebebiyle Cezûlî'nin kabrinin misk gibi koktuğuna inanılır.
Delâʾil'in yazılış sebebini anlatan bir menkıbeye göre keramet sahibi bir kız çocuğu, Cezûlî'ye bu mertebeye Hz. Peygamber'e salavat okuyarak ulaştığını söylemiş, ancak onun ısrarına rağmen bu salavatın metnini kendisine söylemeyip belli salavatların içinde bulunduğunu ifade etmiş, bunun üzerine Cezûlî bütün meşhur salavatları derleyip kıza göstermiş, kız da söz konusu salavatın bu derlemede birkaç defa geçtiğini bildirmiştir. Diğer bir menkıbeye göre ise Cezûlî'nin bu eseri yazmasına keramet sahibi olan hanımı sebep olmuştur.
Delâʾil her gün, gün aşırı, dört günde veya haftada bir defa olmak üzere beş tertip üzere okunur. Okumaya pazartesi günü başlanır; hangi gün nerelerin okunacağı sayfa kenarına not edilmiştir. Delâʾil'i okumaya başlamadan önce niyet ve istiğfar etmek, esmâ-i hüsnâ okumak, başlama ve bitirme duası yapmak âdâbdandır. Delâʾil okumak için izin almak gerektiğine, izinsiz okuyanların çıldırdıklarına dair söylentilerin aslı yoktur. Fakat ehlinden usulüne göre Delâʾil okumanın öğrenilmesi tavsiye edilir.
Kuzey Afrika'da ve özellikle Anadolu'da büyük bir rağbet gören Delâʾil, Mısır ve İstanbul'da 1260-1320 (1844-1902) yılları arasında on dört defa basılmıştır (bk. Karatay, Arapça Basmalar, s. 441). Risâlenin ayrıca Petersburg'da yapılmış bir baskısı bulunmaktadır (1258/1842).
Birçok şerhi yapılan (bk. Keşfü'z-zunûn, I, 759; Brockelmann, GAL, II, 328; GAL Suppl., II, 360) eserin Türkçe şerhleri de vardır. Bunların en meşhuru Karadâvudzâde Mehmed Efendi'nin (ö. 1170/1756) yaptığı şerh olup Tevfîku muvaffikı'l-hayrât fî îzâhi meânî Delâili'l-hayrât (Tevfîku muvaffıki'l-hayrât li-neyli'l-berekât fî hidmeti menbai's-saâdât) adını taşıyan bu eser birçok defa basılmıştır (bk. Özege, Katalog, IV, 1645; Türkçe tercüme ve şerhler için bk. Osmanlı Müellifleri, I, 399). Karadâvudzâde diğer kaynaklardan aktardığı tasavvufî menkıbe ve bilgilerle eserin hacmini oldukça genişletmiştir (İstanbul 1254, 897 sayfa).
Şeyh Hasan el-Adevî'nin Bulûgu'l-müsirrât ʿalâ Delâʾili'l-hayrât (Mısır 1289), Muhammed Mehdî el-Fâsî'nin Meṭâliʿu'l-müsirrât bi-cilâʾi Delâʾili'l-ḫayrât (Mısır 1298) adlı Arapça şerhleri basılmıştır.
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi
...
https://www.youtube.com/watch?v=gIyg2x7IbZ8